Bilgi TR
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Uyeoll10

Bilgi TR'ye hoşgeldiniz! Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Uye Olabilirsiniz ...

Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Giriş Yap" bağlantısına tıklayın. Üye değilseniz Forumca Forum'u kullamaya hemen başlamak için lütfen aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder" tuşuna basın.
Bilgi TR
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Uyeoll10

Bilgi TR'ye hoşgeldiniz! Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Uye Olabilirsiniz ...

Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Giriş Yap" bağlantısına tıklayın. Üye değilseniz Forumca Forum'u kullamaya hemen başlamak için lütfen aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder" tuşuna basın.
Bilgi TR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Bilgi TRHoş geldin, .
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız: 0

 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapChat Sayfası

 

 Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
SyLvesTeR_
#Forum Yöneticisi>>SyLvésTéR_
#Forum Yöneticisi>>SyLvésTéR_
SyLvesTeR_


Knight Online ProfessionaL Rogue PLayer
Profil
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Ytbtwzh9q9
ѕσηυмυz мσяg α¢ вι тυвσяg , нαуαт вιя σуυηѕα єgєя вιz∂є נєтση ¢σσк _

5
<i><u><b>Cinsiyet</b></u></i> Erkek
Türkiye
+Rep : 340
Mesaj Sayısı : 322
Basarı Puanı : 3
Doğum Tarihi : 28/09/95
Kayıt Tarihi : 01/03/10
Yaş : 28
Nerden : Izmir
İş/Hobiler : Ogrenci
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Wfod7dlpq8
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı F03gq9Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı 125_125_2Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı 88_31_1

Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Empty
MesajKonu: Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı   Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı EmptyPaz Haz. 06, 2010 6:38 pm

M.A.B: 5’ten Az Şehidin Haber Değeri Yoktur!

Son üç-beş gündür internet ortamından oldukça uzaktayım. Doğrusunu söylemek gerekirse haberleri de pek fazla izleyemedim. Ancak dün akşamdan beri hem haberleri izleme hem de gazetelere şöyle göz ucuyla bakma imkanı buldum.



Örneğin dün akşam Haber Türk televizyon kanalında Melih Meriç tarafından hazırlanıp sunulan “Basın Kulübü” isimli programa üç beş dakika takılma durumunda kaldım. Programın konuklarından Sakallı Taki (Taki Doğan) ile Şendul Nazlı (Nazlı Ilıcak)’nın atışmalarını izledim. Canı sıkıldığı için sakalını kestiği anlaşılan Taki Doğan, Şendul Nazlı’yı Merve Kavakçı silahıyla vurmak istiyordu. Vay efendim Nazlı Ilıcak 1999 seçimlerinde Merve Kavakçı’nın akıl hocalığını üstlenerek ve onu eteğinin altına alarak TBMM’ne sokmak suretiyle rejime kafa tutmuşmuş! Ne alakası var canım!!!



Şendul Nazlı da Taki Doğan’ı askerin yalakası olmakla suçluyordu. Neymiş efendim; Taki Doğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde eşi türbanlı olan Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi ve böylece Anayasa gereğince Türk Ordusu’nun başkomutanı olması ihtimaline dayanarak, Genel Kurmay Başkanı’na “Türk Ordusu’nun başkumandanının eşinin türbanlı olması hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyim? Bu durumda eşlerinin türbanlı olmasından hareketle irticaya bulaştıkları gerekçe gösterilerek YAŞ kararlarıyla ordudan atılan askerlere dava hakkı doğmaz mı?” diye nasıl soru sorabilirmiş! Bu bir anlamda, askeri seçimlere müdahale etme konusunda tahrik etmek anlamına gelirmiş!



Şendul Nazlı, konuşması sırasında MHP’ye de yüklenerek, MHP’nin 1999 seçimlerinde olduğu gibi yine şehitler üzerinden politika yaptığını, söz verdiği halde ABD ve AB’nin baskıları sonucunda Apo’yu asmayı beceremediğini ve Yargıtay’ın onamış olduğu idam kararını hükümette tutarak TBMM’ne bir türlü getirmediğini, şimdi de kalkmış şehid cenazelerini istismar ettiğini dile getirmiştir. Açıkçası, Şendul Nazlı, dün akşamki programda bir güzel AKP’nin ve yol arkadaşı Tayip Erdoğan’ın savunuculuğunu üstlendi. Tabi her programda yaptığı gibi.



Taki Doğan ise bu yüzden kendisini “Taraflı” olarak suçlamış, geçmişte Süleyman Demirel’in yalakçısı iken, onun kendisine sırt çevirmesiyle birlikte şimdi de İktidarın yalakçılığını yapmaya soyunduğunu imâ etmiştir. Sürekli siyasi güçten yana tavır değiştiren bir gazeteci olduğunu söylemiştir. Ayrıca Sayın Başbakanın cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda İstanbul’daki balıkçıların bile görüşünü aldığı halde, Cumhuriyetin kurucusu olan TSK’nın görüşünü alma gereği duymadığını söylemiştir…



Kendi kendime düşündüm ve üç-beş gündür internet ve medya ortamından uzak kalmam, meğer benim için önemli bir kayıp değilmiş! Meğer, Türkiye’de hemen herkes, üç-beş gün önce bıraktığım yerde otluyor vaziyetteymiş ! Ve yine kendi kendime düşündüm de; Şu Abdullah Gül iyi ki de Cumhurbaşkanı olmadı bu ülkeye. Neden derseniz, adam takiyyecinin en önde gideni. Hem de Türban konusunda. Bunu nereden mi çıkarıyorum, şuradan: Malum geçtiğimiz günlerde Sayın Abdullah Gül’ün kızı Bilkent Üniversitesi’nden mezun oldu. Sayın Abdullah Gül de törene katılarak kerîmesinin diplomasını takdim etti. Hem de arkasında zevceleri bayan Gül olmak üzere. O da nesi! Bütün öğrenciler diplomalarını sahnede alıp kep fırlatırken, Sayın Gül’ün kızı sahnenin önünde diplomasını babasının elinden alıyordu. Tabi allı güllü türbanıyla. Annesi de yanında olunca Bilkentin sahnesi tam bir türban şova dönüştü!



“Peki sen türbana karşı mısın?” diye bana soracak olursanız; cevabım “Hayır ben türbana karşı değilim. Benim karşı olduğum şey takiyyedir ve türbanı siyasi reklam aracı olarak kullanmak suretiyle buradan siyasi rant elde etmeye çalışmaktır” şeklinde olacaktır. Zira yine medyadan öğreniyoruz ki; Abdullah Gül’ün kızı, üniversitede okuduğu dört yıl boyunca perukla okula gidip gelmiş. Eee, şimdi “Peki kızım, madem dört sene boyunca perukla okula gidip geldin ve bundan hiç gocunmadın da, diploma töreninde neden aynı şekilde peruk takmadın? Neden babanı bir kez daha takiyyeci durumuna düşürdün milletin gözünde? O gün de peruk taksaydın ölür müydün be kızım? Bak ne güzel millet koyun gibi babanın ve partisinin mağdur edildiğine inanmış gidiyordu! Böyle davranmakla milleti bu gaflet ve dâlâlet uykusundan uyandırmaya ne gerek vardı a benim güzel kızım? A benim gül türbanlı Gül kızım?” diye sorsak, haksızlık etmiş olur muyuz acaba? Hep diyoruz ya; Allah, Çankaya’yı ve ülkeyi takiyyecilerden korudu diye. Meğer ne kadar haklıymışız!



Siyasi Partiler seçim beyannamelerini bir bir açıklamaya başladı. Tıpkı kafasındaki Cumhurbaşkanı adayını son gün açıklayıp Cumhurbaşkanını hokus pokusla ve bir oldu bittiyle seçtirmeyi düşündüğü gibi, Sayın Başbakan seçim beyannamesini de en son açıklayan lider oldu. Sıkı durun, 233 sayfalık seçim vaadinin içinde terörün nasıl bitirileceğine ve şehid cenazelerinin arkasının nasıl getirileceğine ilişkin hiçbir bilgi yok AKP’nin seçim beyannamesinde. Tabi TÜRBAN ve YÖK konusu da öyle. AKP, Türban öncelikli konumuz demeye zaten başlamıştı. En sonunda tümden sıyrılıp çıktılar işin içinden. Dokunulmazlıklara ve YÖK’e ilişkin herhangi bir öneride de bulunulmuyor beyannamede. Anlaşılacağı gibi; AKP, sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yemeye niyetli. Kavgalı-dövüşlü olduğu hiçbir konuya yer vermemiş beyannamesinde. “Cısss; Türbana, teröre ve YÖK’e dokunmayın, yoksa eliniz yanar” demişler beyannameyi yazan 20 kişilik ekibe…



***
Gazeteci Yılmaz Özdil, şu anda devletin resmî yayın organı durumunda olan Sabah Gazetesi’nin 23 Haziran tarihli sayısında yer alan “Rock Hudson” başlıklı yazısının bir yerinde diyor ki;



“Çok saygın bir meslek büyüğü, bazı televizyonları n haber merkezlerini yöneten genç meslektaşlarına bir teklifte bulundu.
Neyle ilgili?
Şehitlerle...
Ne dedi?
"Mayın veya çatışmadaki şehit sayısı az ise... Mesela 5’ten fazla değilse, bunu birinci haber yapmayalım" dedi.
Yapma yav?
Öyle...
Başka?
"Şehit haberlerinin süresini kısa tutalım, şehitlerin cenaze törenlerini de, bültenin arka sıralarına koyalım... Atılan sloganları göstermeyelim. "
Enteresan...
Başka?
"Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgedeki faaliyetlerini, bültenin arka sıralarında ve mümkün olduğunca kısa verelim."



- Gerçekten mi?
- Aynen.
- Peki, niye ismini yazmıyorsun, genç meslektaşlarına bu teklifte bulunan, saygın meslek büyüğünün?
- Yazmıyorum, çünkü her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır, o saygın meslek büyüğünün kaşık daldırması da böyle demek ki, beni ilgilendirmez. .. Çalıştığı kurum düşünsün.



Merakım sadece şu...
Bu teklif, sansür değil midir?



Bizim işimiz, haberi vermek midir, haberi gizlemek midir? 1 şehit ile 5 şehit arasındaki fark nedir? Şehitlerin öncelikli haber yapılması için, illa "çok şehit" mi olması gerekiyor? Şehitler birinci haber değil de, on birinci haber yapıldığı zaman, daha az mı şehit vermiş oluyoruz? 25 yıl önce ordudan atılmış birinin faaliyetleri ballandıra ballandıra, uzuuuun uzun birinci haber yapıldığına göre; ordunun terörle mücadele faaliyetleri neden haber yapılmasın? Şehit cenazelerinde hükümet aleyhine atılan sloganlar, hükümeti rahatsız eder, normal; haberciler neden rahatsız olur?
Habercilere ne?”







Yanılmıyorsam, Sabah Gazetesi ile aynı gruba ait olan Takvim Gazetesi’nin 25 Haziran tarihli sayısında bulunan “O Duayen M. Ali Birand” başlıklı haberde ise “Süperpoligon” isimli internet sitesi kaynak gösterilerek, televizyonları n haber sorumlularından ricada bulanan duayen gazetecinin, Posta Yazarı ve Kanal D Ana Haber Spikeri Mehmet Ali Birand olduğu belirtilerek şöyle denilmiştir;



“İDDİAYA göre Mehmet Ali Birand, Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş, ATV Haber Genel Yayın Yönetmeni Murat Demirel ve Show Haber Genel Yayın yönetmeni Alican Değer’e mail atarak taleplerini sıraladı...Şehit sayısı 5’in altında olursa haberi ilk sıradan vermeyelim, şehit ailelerinin feryatlarını ve atılan sloganları yayınlamayalım, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgedeki operasyonları nı bültenin arka sıralarında ve mümkün olduğunca kısa verelim.”



***

Yılmaz Özdil’in makalesini ve Takvim Gazetesi’nin “Süperpoligon internet sitesi” kaynaklı haberini okuyunca bir an için, söz konusu ricayı yapan kişinin Gazeteci Mehmet Ali Birand değil de Almanya eski şansölyesi Willy Brand olup olmayacağını bile düşündüm dostlar! Öyle ya; kendisini Türk olarak tanımlayan, Türk üst kimliğini kabul eden, üstelik de askerlerimizin ve şehidlerimizin genelinin adı olan Mehmet adını taşıyan birisi, nasıl olur da televizyon yöneticilerinden böyle bir ricada bulunabilirdi? ! Bu küstahlığı, Mehmet Ali Birand değil, yapsa yapsa Willy Brand yapabilirdi benim için! Ancak, Takvim’in haberi eğer doğruysa bu küstahlığı ve şahsiyetsizliğ i Alman Vatandaşı Willw Brand değil, bizim Belçika Vatandaşı Brükselli Mehmet Ali Birand yapmış bulunmaktadır. E, bu küstahlık ve seviyesizlik de ancak bizimkine yakışır! Efendim?



Mehmet Ali Birand ve onun gibi meslekte duayen ve üstat konumuna gelmiş gazetecilerin, çömez ve çırak durumundaki muhabirlere öğrettikleri ilk ders şudur: “Bir köpek bir adamı ısırırsa haber olmaz. Ancak bir adam bir köpeği ısırırsa bu haberdir!” Demek oluyor ki; habercilik bakımından, Mehmet Ali Birand gibi adamların gözünde, Gabar ve Cudi dağlarında mayına basarak şehid düşen bir Mehmetçiğin, sıkıntıdan evindeki finoyu ısıran bir adam kadar bile değeri yoktur! Onların gözünde aynı anda şehid düşen 5 Mehmetcik, ancak bir tane köpeğini ısıran adam etmektedir! Bir başka deyişle; Mehmet Ali Birand gibi adamların gözünde, köpeğini ısıran bir adamın değeri, 550 milletvekilinden 5 kat daha fazladır! Kafanız karıştı değil mi? Hiç karışmasın. Sayın Başbakan birkaç gün önce ne demişti: “Parti olarak biz, bir şehidi 550 Milletvekiline değişmeyiz. Biz şehidin ve şehâdetin anlamını herkesten iyi biliriz!”



Şimdi Sayın başbakana mı inanacağız, yoksa ona sahip çıkıp destek olmak için, şehid cenazesi törenlerini yasaklama pahasına, ülkücü gençlerin görüntülerinin ekranlara gelmemesi için uğraş veren Mehmet Ali Birand gibi adamalara mı, vallahi şaşırdık kaldık kardeş…


[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sitesinden "06 Haziran 2010 Pazar" tarihinde yazdırılmıştır...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://bilgitr.1forum.biz
erenbaba07
Moderatör
Moderatör
erenbaba07


Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Shanex10
11
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Ytbtwzh9q9
Forumca Forum Moderatörler Odası Üyesi

<i><u><b>Cinsiyet</b></u></i> Erkek
Türkiye
+Rep : 48
Mesaj Sayısı : 21
Basarı Puanı : 0
Doğum Tarihi : 16/11/94
Kayıt Tarihi : 10/06/10
Yaş : 29
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Wfod7dlpq8
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı F03gq9Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı 125_125_2Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı 88_31_1

Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Empty
MesajKonu: Geri: Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı   Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı EmptyPerş. Haz. 10, 2010 7:35 am

ps aç??????*?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
jokkoeren07
#Yeni Üye
#Yeni Üye
jokkoeren07


Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Shanex10
11
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Ytbtwzh9q9
Forumca Forum Üyesi

<i><u><b>Cinsiyet</b></u></i> Kadın
Fenerbahçe
+Rep : 0
Mesaj Sayısı : 1
Basarı Puanı : 0
Doğum Tarihi : 16/11/94
Kayıt Tarihi : 23/08/10
Yaş : 29
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Wfod7dlpq8
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı F03gq9Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı 125_125_2Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı 88_31_1

Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı Empty
MesajKonu: Geri: Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı   Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı EmptyPtsi Ağus. 23, 2010 1:29 pm

s.a ben erenbaba07 Banned aç ????
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mehmet Ali Birand'ın Buyuk Ayıbı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» dünyanın En Büyük Böcegi
» Buyuk Hacker:Kevin Mitnick

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bilgi TR :: Haberler :: Olay Haber-
Buraya geçin: