Bilgi TR'ye hoşgeldiniz! Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Uye Olabilirsiniz ...
Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Giriş Yap" bağlantısına tıklayın. Üye değilseniz Forumca Forum'u kullamaya hemen başlamak için lütfen aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder" tuşuna basın.
Bilgi TR
Bilgi TR'ye hoşgeldiniz! Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Uye Olabilirsiniz ...
Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Giriş Yap" bağlantısına tıklayın. Üye değilseniz Forumca Forum'u kullamaya hemen başlamak için lütfen aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder" tuşuna basın.
Bilgi TR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Bilgi TR
Hoş geldin, . Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970 Mesaj Sayınız: 0
Yeryüzündeki üç büyük dinden hiçbirisi Kudüs’e digerinden daha az önem vermez. Kronolojik siraya göre üç dinin gözünde Kudüs’ün neden bu kadar önemli ve kutsal olduguna bakmakta bugün gelinen noktayi anlamak bakimindan fayda vardir.
Yahudiligin Kudüs’e Verdigi Önem:
Kudüs’ün Yahudilik için önemi Süleyman Mabedi’nin bu sehirde bulunmus olmasina dayanmaktadir. Yahudiler Kudüs’e ‘Ötelerin Sehri’ nazari ile bakarlar ve burasi Allah’in Evi olarak kabul edilir. Yahudilerin kutsal kitabi Eski Ahit’te Kudüs’ün önemi ‘Son Günlerde’ ve ‘Adalet Gününde’ belirginlesir. Isayahu peygambere göre Kudüs ‘Adalet Sehridir’. Yahudi inancina göre burada son mahkeme kurulacaktir. Ayni zamanda Kudüs, Eski Ahit’te Beni Israil’i sembolize etmektedir. Onun yikilmasi Israilogullarinin sürgüne gönderilmesi demektir. Ve gelecekte yeniden imari da Israilogullarinin sürgünden dönüsünün ifadesidir. Yahudi tarihinde Ikinci Mabed döneminde Kudüs bir hac sehri haline gelmistir. MS 70 yilinda sehrin yikilmasi ile sürgüne gönderilen Yahudiler için yikik sehir kendi gurbet ve perisanliklarini sembolize etmektedir.
Hiristiyanlikta Kudüs
Dindar bir Hristiyan için Kudüs, Rabb’in seçtigi sehirdir. Körlesmis ve günahlara dalmis insanlarin arasinda Tevhid dininin kalesidir o. O Rabb’in bütün güzel planlarinin satosu olmus, kendi oglunu insanligin affi için kurban ettigi mekan olmustur. Bu sehirden adalet ve sevginin kanunu insanliga yayilir. Kudüs, Rabbin Kralliginin yeryüzüne inecegi günlerin müjdecisidir. Isa’nin kaniyla yikanmistir bu topraklar ve onun için insanlar ölmüs, ölmek için cepheye kosmus, Golgotha tasini öpmek, Kutsal Kabir’de aglamak asirlar boyu bir seref olarak görülmüstür. Kudüs’e bir Hristiyan baska bir sehri ziyaret ediyor gibi gelemez. Ona dua, aglama, kendine gelme, yeniden dirilme arzusuyla gelinmelidir.
Hrisitiyanlik için Kudüs, tarihin basladigi ve bitecegi yerdir. Yine de Hristiyan ilahiyatinda Kudüs karmasik bir yer tutar. Sehir bir yandan Isa’nin yakalanip çarmiha gerildigi ve gömüldügü, yikimi Isa tarafindan önceden haber verilmis bir sehirdir. Bunun yaninda Son Günlerin Vaadleri ile de birlestirilen bir Kutsal Sehirdir. Haçlilarla birlikte Kudüs’ün Hristiyanlik için ifade ettigi dini önem siyasal bir boyut kazanmistir.
Kudüs’ün Israil tarafindan ele geçirilip bir Yahudi sehrine dönüstürülmesi Hristiyan dünyasinda farkli kanaatler ortaya çikardi. Bazilari bu gelismeyi tarihi gelismelerde vuku bulan bir hata olarak görürken bazilari bunun vadedilen Yeni Kudüs’ün kurulmasi için gerekli bir basamak olduguna inanirlar. Bugün Vatikan’in Israil ile alakali politikasi temelde Katoliklerin Kutsal Mekanlara ulasimini ve buralarda ayinlerin gerçeklestirilmesini garanti altina alacak sekildedir.
Müslümanlarin Ilk Kiblesi
Islam’in kutsal sehirler hiyerarsisinde Kudüs, üçüncü sirada gelir. Mekke’deki bir ibadetin onbin, Medine’dekinin bin ve Kudüs’dekinin besyüz kat sevabi oldugu seklindeki hadis bu hiyerarsiyi ifade eder. Kudüs, bir buçuk yildan az bir süre Müslümanlarin ilk kiblesi olarak kalmistir.
Kudüs’ün Islam tasavvufunda da önemli bir yeri vardir. Büyük Islam mutasavviflari Mevlâ ile olan irtibatin en âlâ mertebesine ancak bu sehirde ulasilabilecegine inanmislar ve hayatlarinin bir kismini Kudüs’te geçirmislerdir. Bugün Islam dünyasinda Kudüs ve onunla baglantili olarak Filistin Problemi ezilmisligin, hakki yenilmisligin bir sembolü olarak kabul görmektedir.
Müslümanlarin ve tüm dünyanin gözü önünde Filistin’de yillardir süren bu Siyonist cinayetlerin ve katliamlarin bir an önce durdurulmasi için etkin yaptirimlarda bulunmak gerekmektedir.
Dahasi Müslüman devletlerin Filistin’in yaninda olduklarini tarihten gelen sorumluluklari geregi gür bir sesle tüm dünyaya haykirmalidirlar. Dualarimizda Filistin’i de unutmayalim...